Öğrencide yarış güdüsünü değil gruba aidiyet ve olumlu bağlılık duygusunu arttırmaktır.

Olumlu Bağlılık: Bireyin, grubun başarısını kendi başarısı, kendi başarını da grubun başarısı olarak algılayabilmesidir. Bu kavram işbirlikli öğrenmenin temeli sayılmaktadır.

Okulumuzda ''Akademi Çocukları''mızı var olan eğitim sistemimizden sıyırmadan hırs duygusunu değil kendine , kendiyle birlikte ait olduğu gruba dolayısı ile etrafındaki insanlara güvenmesini sağlayarak grup etkinliklerimizi planlıyoruz. Bizim için öncelikle çocuklarımızın kişisel gelişimi önemliyken bu gelişimi desteklemenin avantajı olarak akademik başarı elde ediyoruz. Detaylı bilgi ve danışmanlık için bize : 0312 234 34 40/ 0535 055 78 35 numaralarından ulaşabilirsiniz.

Herkeste var olan olası bir duygudur öfke, bu kolaydır. Ne var ki doğru insana, doğru derecede, doğru zamanda, doğru maksatla ve doğru bir biçimde öfkelenmek işte bu zordur. Öfkenin bu zor olan yönü büyüklerin dünyasında kontrolsüzlüklere sebep olurken çocukların dünyasında oldukça geniş bir alanı etkileyen kaosa sebep olabilir. Öfkeyi doğru bir biçimde ifade etme becerisi kazanmaya ‘öfke kontrolü’ denir.

İstediğini elde edemeyen çocuk öfkeden bağırıp çağırabilir. Bu durum büyükler için anlamsız bir durum olarak düşünülüp çocuk yargılanabilir. Oysa çocukluk ve gençlik çağında öfkelenmek kişiliğin korunmasını ve gelişim için iyi bir doğrultuda oluşunu da beraberinde getirir. Saldırganlık dürtüsü yüksek olan bir çocuk cezadan etkilenmez (halk arasında arsızlaştı denilen çocuklar), dürtüsel olarak her hareketi saldırı olarak algılayıp şiddet ile cevap verdiği için okulda ceza alma durumunu çok fazla yaşar (arkadaşı yanlışlıkla çarptığında bunu saldırı olarak algılayıp ona haddini bildirmeden rahat etmez vb.). Genellikle davranış repertuarı geniş olmayıp saldırganlık dürtüsü yüksek olan çocuklarda tepkiler orantısız ve abartılıdır.

Öfke kontrolünü sağlayamayan saldırgan davranışa meyilli çocuklarda ebeveyn tutumu önem kazanmaktadır. Model alınarak öğrenilen bir durum olduğu için öfke kontrolsüzlüğüne sabırsız, şiddete şiddetle cevap veren anne babaların bu durumu pekiştireceğini düşünürüz. Ailede çocuğun saldırganlığına karşı alınan tutum önemlidir, zira öfke krizi sonrasında eğer çocuk istediği ödülü alıyorsa bu öfke tutumunun davranış kalıbı haline gelmesi olası olur. Çocuğun gerek okulda, gerekse ev içinde başarabileceği, övgü alması muhtemel görevlerle taçlandırılması önem kazanır. Aynı zamanda ‘öfkeli çocuk’ etiketinin çocuğa verilmemesi tartışılmaz derecede önemlidir.
Çocuk, ergen ya da bir yetişkin için en önemli olan öfkesinin ciddiye alınmasıdır. Ciddiye alınan her duygu ile baş edebilme gücü gelişmiş olur. Çocuğa yaşadığı ve baş etmekte zorlandığı öfke duygusunun normal olduğu anlatılmalı, fakat davranışını kontrol etmesi için yardım edilip bunu başarabileceği konusunda yüreklendirme yapılmalıdır. 

WhatsApp